19/2025 Sayılı Yasa Gücünde Kararname ile Kuzey Kıbrıs'ta yabancıların taşınmaz mal edinimiyle ilgili mevzuat önemli ölçüde değişti. Yeni düzenleme, yatırım şartlarını kolaylaştırıyor, mülkiyet sınırlarını netleştiriyor ve vergi/izin süreçlerini yeniden tanımlıyor.
Türk kökenli kişiler, %51 KKTC vatandaşı ve %49 TC vatandaşı ortaklığı ile şirket kurabilir. Bu şirketlerin gayrimenkul alabilmesi için müteahhitlik belgesi ve Bakanlar Kurulu izni gerekir.
Yasal sınırın üzerinde taşınmaz edinilirse 10 yıllık kira tapusu verilecektir.
Yeni düzenlemeler, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası yatırımcılara daha fazla güven sunmayı ve emlak piyasasını daha sürdürülebilir bir şekilde geliştirmeyi hedeflediğini açıkça gösteriyor. Yatırım eşiğinin düşürülmesiyle birlikte daha fazla yabancı yatırımcı pazara dahil olabilecek. Aynı zamanda daha net izin süreçleri, tapu güvenliği ve vergi kuralları ile piyasada şeffaflık artacak.
Bu düzenlemelerin neden getirildiğini şöyle özetleyebiliriz:
Beklenen etkiler:
İnsanlar doğası gereği suya yakın olmaktan hoşlanır. Deniz manzarası izlemek rahatlatıcıdır ve huzur verir. Bu sadece bir lüks değil, aynı zamanda yaşam kalitesine yapılan bir yatırımdır.
Deniz manzaralı daireler benzer dairelere kıyasla genelde %35–50 daha pahalı olur. Ancak kira getirisi de %45–60 oranında daha yüksektir. Bu nedenle yatırımcılar için çok cazip hale gelir.
Ayrıca satış süreci çok daha hızlıdır. Deniz manzaralı daireler, manzarasız dairelere kıyasla piyasada ortalama yarı sürede satılır.
İstanbul, Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alır ve Boğaz boyunca yaklaşık 100 kilometrelik sahil şeridi sunar. Deniz manzarası, şehrin kimliğini belirleyen önemli bir unsurdur.
Boğaz manzaralı mülkler İstanbul’daki en prestijli gayrimenkuller arasında yer alır. Ancak bu tür evler genellikle tarihi yalılardır ve milyonlarca dolarlık fiyatlarla satışa sunulur.
Yamaçlardaki manzaralı daireler daha erişilebilir olabilir, ancak çoğu eski yapıdadır, depreme dayanıklı değildir veya tapu sorunları vardır. Bu da yabancı alıcılar için risk yaratır.
Anadolu Yakası: Kartal, Maltepe, Pendik – Aileler için idealdir. Huzurlu, ferah ve Prens Adaları manzaralıdır. Yeşil alanlar geniştir ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakındır.
Avrupa Yakası: Zeytinburnu – Şehir merkezine daha yakındır, hem deniz hem de şehir silüeti manzarası sunar. Ancak manzaralı evler burada neredeyse %100 daha pahalıdır.
Batıya Doğru: Beylikdüzü, Büyükçekmece – Daha uygun fiyatlı, geniş sosyal imkanlara sahip ve aile yaşamı için uygundur. Ancak Prens Adaları manzarası yoktur.
Türkiye Anayasası’na göre herkes sosyal güvenlik ve sağlık hakkına sahiptir. Kamu ve özel hastanelerde sunulan sağlık hizmetleri kolay ulaşılabilir, kaliteli ve uygundur.
Sağlık Bakanlığı, üniversite hastaneleri ve özel sektör sağlık sisteminin temel sağlayıcılarıdır. Türkiye'deki 50'den fazla hastane uluslararası akreditasyona (JCI, ISO vb.) sahiptir.
Türkiye’de yaşayan yabancılar Genel Sağlık Sigortası (SGK) ya da özel sağlık sigortası seçeneklerinden birini kullanabilir. SGK’ya başvurabilmek için en az 1 yıl kesintisiz ikamet gerekir.
Özel sağlık sigortası ise ikamet izni başvurusunda zorunludur ve kişinin yaşına, sağlık durumuna göre farklılık gösterir.
Gerekli belgeler: başvuru formu, ikamet belgesi ve varsa yabancı sosyal güvenlik kurumu belgeleri. Yıllık ücret yaklaşık 1000 TL’dir (2025 yılı itibarıyla).
Eş, çocuklar ve bakmakla yükümlü olunan anne-baba da sigorta kapsamına alınabilir.
Türkiye’deki sağlık hizmetleri AB ve ABD ülkelerine göre %50–60 daha ucuzdur. Örnekler:
Türkiye, emekliler için sağlık turizminde öne çıkan ülkelerden biridir. Estetik cerrahi, fizyoterapi, diş sağlığı, termal oteller ve wellness merkezleri emekliler tarafından tercih edilmektedir.
S: Türkiye’de acil sağlık hizmeti ücretsiz mi?
C: Evet, sigortanız olmasa bile acil hizmetler ücretsizdir.
S: Avrupa Sağlık Sigortası Kartı Türkiye’de geçerli mi?
C: Hayır. Türkiye’ye özel seyahat sigortası yaptırmanız gerekir.
S: Türkiye’de hastaneler güvenilir mi?
C: Evet. Gelişmiş teknolojiye sahip, güvenilir sağlık kurumları vardır.